21 Ocak 2008 Pazartesi

Kitaplar

Baslikdan da anlasildigi gibi minik icin bu gunlerin yeni gozdesi kitaplar. Her firsatta ellerini iki yana acip " ap" diyerek ya babasinin ya da benim pesime takiliyor. Kendi kendine okumayi pek sevmiyor, illa ben ya da babasi yaninda olacagiz, o zaman keyfine diyecek yok. Yalnizken eger kitaplarla bas basa kalirsa onlari yemegi tercih ediyor :)


Gectigimiz hafta havanin cok yagmurlu oldugu ve bizim rutin park gezimizi yapamayacagimiz bir gun Karan'i sehir kutuphanesine goturdum, kutupaneye girdigimizde Karan cok ciddilesti, etrafda o kadar cok kitap ve insani bir arada gorunce cok sasirdi ,iceride bebekler icin hazirlanmis bir kose vardi, koseyi hemen fark etti ve acele acele kucagimdan inip oraya dogru sevincden bagira bagira kosmaya basladi. Hali gormeye degerdi, icerde bir cok insan kitaplarindan kafalarini kaldirip bizim ufakliga gulumseyen gozlerle baktilar. Kaldigimiz sure boyunca Karan'i kontrol etmek cok kolay olmadi, bir kitabi birakip digerini eline alirken bir baskasinda da gozu kalarak merakla inceledi buyuk kismini. Kutuphaneden 7 kitap ,bir cocuklar icin hazirlanmis muzik CD si ve onumuzdeki uc ayin kutuphane etkinlikleri kitapcigi ile ayrildik. Bundan sonra her sali ve persembe sabah saat 10.30 da 18 aya kadar cocuklar icin hazirlanmis okuma, sarki ve dans saatlerine katilacagiz. Bu kutuphanenin cok guzel bir etkinligi, okuduklari hikayenin kahramanlarinin kiligina girmis gonullu ana okulu ogretmenleri cocuklara kitap okuyup , sarkilar ogretiyorlar. Daha once baktigim cocuklardan birini goturmustum bu saatlerden birine oldukca keyifli idi, eminim miniginde ilgisini cekecektir. Bakalim yarin gorecegiz. bundan sonraki ilk yazinda oradaki resimlerini ve izlenimlerimizi yazarim.

Minik bu gunlerde cok hareketlendi, gunun en az 2 saatini aktif sekilde oyun oynayarak geciriyor, onu her gun evimize cok yakin bir park olan Kanapaha Park'a goturuyorum. Orayi cok seviyor hem oynayabilecegi iki ayri park da gonlunce eyleniyor, hem de oraya bizim gibi surekli gelen ailerin cocuklari ile ilerlettigi arkadasliklari pekistiriyor. Karan'i baska bebeklerle gormek cok keyifli, onlarla oradan oraya cer-cop tasiyor, kaydirakdan kayiyor, yerden taslar topluyor ya da iclerinden her hangi birine ait olan topu oradan oraya teperek kosturuyorlar. Zaman zaman mizmizliklarda olmuyor degil, hele ikiden fazla cocuk bir araya geldiyse ve iclerinden birine ait olan her hangi bir oyuncagi paylasmak soz konusu ise , o zaman oyuncak sahibinin anlik kaprisleri ve paylasmayi istememesinden dogan mizikciliklari oluyor tabi :) o zaman anne ya da babalar devreye girip minikleri ikna etmemiz gerekiyor ama genellikle tatli sonuclaniyor.




Gecen yazida Karan'in artk bir cok kelime soylemeye basladigini yazmistim, o zamandan bu zamana kelimelere bir cok yenisi eklendi, hepsini tek tek yazamayacagim kadar cok kelime soyluyor ama en komigi pandaya "manda" demesi bizce, her seferinde oglum manda baska bir hayvan dememize ragmen inatla panda resmi gosterip manda diyor. Birde bize espiri bile yapmaya basladi , uzun zamandir minikle calisiyorduk , hani ben gozun nerede oglum deyince gozunu, burnun nerede deyince burnunu gorteriyordu, simdi bir suredir hepsini tek tek gosteriyor ama kulagina sira gelince ilk sordugumuzda poposunu gosteriyor bizden istedigi gulme tepkisini alinca kulaklarini gosteriyor. Hali cok tatli ama ,hem poposunu gosteriyor hem de hinzir bir gulumseme beliyor yuzunde :)


Hersey cok keyifli gidiyor Karan'la birlikde, son bir kac aydir azi dislerinin gelisinden kaynakli oldugunu dusundugumuz uykusuz gecelirinde cozumunu sonunda bulduk. Daha dogrusu teshisimizin yalnis oldugunu anlayip uykusuzluguna cozum getirdik. Internet sitelerinden birinde, iki yasin altindaki cocuklarda uyku duzensizliklerinin ustesinden gelme teknikleri ile ilgili hazirlanmis bir kitabin ismini bulmustum.O kitaba gore ,gece boyunca iki uc kere uyanan ve Karan gibi tekrar uykuya donmekde zorluk ceken cocuklarin ,aslinda gunduz yaptiklari uykuda dahil olmak uzere yeterince uyuyamamalarindan kaynakli cok yorgunluk cektikleri ve bunun icin uyku saatlerinin aksam 7-7.30 'a cekilmesi gerektigi yaziyordu. Okur okumaz hemen o gun denedim ve hakikaten normalde aksam 9 da yatan cocuk 7.30 da hemen uyudu ve sabah 7'ye kadar hic uyanmadi, ertesi gunse herzamankinden daha keyifli ve yenilenmis kalkti. Bu sorunu cozdugumuzden beri minik gunduzleri de cok rahat uyur oldu ve eskisi gibi uyumadan once oyle cok eziyet etmiyor. Uyku vaktimizin geldigini soyleyince hemen babasina bye bye deyip merdivenlere yoneliyor, odasina girer girmezde banyoyu gosteriyor bana, hemen hizli ve ilik bir dusdan sonra kitaplarini tasimaya basliyor acele acele, en favorisi oldugu bir iki tanesini okudukdan ve sutunu ictikden sonra yatagina kendisi yatiyor ve adini Tarcin koydugumuz ( cevriye'yi emekli ettik ) buyuk kopegine sarilip uykuya geciyor.



Dedigim gibi Karan'la hayat cok keyifli, hergun hepimiz yeni seyler ogreniyoruz, biz ona daha iyi bakabilmek ve rehber olabilmek icin ,o da hayati daha iyi taniyabilmek icin herseyi deniyor. Hakikaten insan her yasta ogrenmeye devam ediyor.



En kisa zamanda fotograflarida eklemek uzere simdilik bu kadar...