23 Şubat 2011 Çarşamba

Golge oyunu

Gectigimiz iki hafta bizim icin biraz ozlemli ama bir o kadar da dolu gecti. Esim 12 gunlugune, bir is icin acilen Turkiye'ye gitmek zorunda kalinca, minikle ben basbasa kaldik. Karan babasini cok ozledi, ozellikle de babasi ile yaptiklari rutinlerin vakti geldiginde, daha bir hissetti yoklugunu. Hal boyle olunca da evde gecirdigimiz vakti daha bir doldurmak ve eglenceli hala getirmek gerekti.
Karan bebekken golgelerle oynamayi cok severdi, sanirim 10-11 aylik kadardi, yuruteci ile camdan giren gunes isiginin altina girer sonra da duvara yuvan golgesi ile hoplaya zoplaya dakikalarca oynardi. Gecen hafta bir sabah yeniden kesfetti eski oyununu, bana acele ile masasini duvarin yanina cektirdi ve oyuncak dinazorlarini cikartip kurdu golge sehrini. Ertesi sabah da ayni noktada turlu maskaralikla kendi golgesi ile oynadi :)



Sonra gectigimiz bu iki hafta bahce de bolca vakit gecirdik mesela, cimleri suladik, otlari temizledik, birlikte aldigimiz ciceklerimizi diktik. Simdilerde minik merakla ciceklerin cikacagi gunu bekliyor. Umarim hepsi cikar da Karan hayal kirikligina ugramaz, cunku pek bir ugrasti kuzucum.




Sonra polimer kil ile oldukca vakit gecirdik. Bu da ayni oyun hamuru gibi ( gerci biraz daha sert sayilir) ama birseyler yaptikdan sonra firinlanirsa yaptiklarimiz evladiyelik oluyor. Karan kucuk hayvanlar yapmak istedi, biraz da benim yardimimla ugur bocegi, kokarca, tavsan, sincap ve illaki yilan yaptik birlikte. Bu kil isinde Karan'in en cok hosuna giden sey, kucuk aletleri kullanarak, hayvanlara goz, agiz gibi detaylari yapmak. Mesela bu aktivitenin sonuda Karan hizini alamadi ve kocaman bir kil pizza yapip uzerine aletlerle sogan, domates, biber gibi bir suru malzeme cizip "Bu seninle JoJo icin annecigim. " deyip bana servis yapti :)
Daha onceki yazilarimda vardir, bir sene kadar once Karan'la basladigimiz bir aktivite vardi. Bir tepsiye dokulmus tuz uzerine goemetrik sekillerden olusturulmus cesitli imaj kartlarina bakarak sekiller ciziyorduk. Imajlar oldukca basitti, hayal gucunu tetikleyebilecek cinsten. Mesela buyuk bir ucgen ile bir dikdortgenden olusturulmus yelkenli tekne gibi. Karan tuzla oynamayi cok sevmisti o zaman. Gecen hafta yine aklima geldi bakalim tekrar neler yapabiliriz diye. Minik tuzu alinca basladi rakamlari yazmaya, yazilip silinmesi kolay oldugu icin yine cok hosuna gitti oynamak. Gerci biraz yazip cizdikten sonra tuzun uzerine, baktim elinde iki tane buyuk tekerlekli araba, dalmis tuzun icerisine... Ne yapalim cok eglendi diye sesimi cikartmadim, oyun bitince beraberce supurduk yerleri :)
Bunlarin disinda haftasonu bir iki aksam film gecesi yaptik minigimle, koca bir tabak patlamis misir esliginde Karan'in en sevdigi filmleri seyrettik yeniden. Birlikte alis-veris yaptik JoJo'muz icin. Karan cok guzel seyler begendi kardesine. Sonra bir iki aksam okul sonrasi icerisinde oyun parki da olan, birseyler yiyebilecegimiz yerlere gittik, evde babamizin yoklugunu hissetmeyelim diye. Derken zaten 12 gun dedigin nedir ki, gectigimiz Pazar aksami gittik aldik babamizi hava alanindan. Esim kapidan ciktiginda Karan'in bir kosturusu var ki gorulmeye degerdi. Sonra gece 12'ye kadar uyutamadik kucumeni, heyecanla sanki aylar gecmis gibi anlatti da anlatti babasina, o yokken aldigi, yaptigi herseyi tek tek gosterdi. Sonunda zor ikna ettik uyku vaktinin gectigine de uyudu. Simdi hersey normale dondu, sabahlari yine babasi ile dusuyorlar okul yollarina, ben de evde aksami zor ediyorum onun gulusunun evi yeniden doldurmasi icin.
Buralara bahar geldi, hava cok guzellesti, doga yeniden uyandi, bebisimiz 25 haftalik oldu, bize katilmasina sadece15 hafta kaldi. Hepimiz heyecanla bekliyoruz Alaz'i . Karan kardesinin adinin Alaz olmasina karar verdi bu arada. Ona sundugumuz bir kac isim alternatifinin icerisinden encok bunu begendi. Ikisi de isimleri ile uzun saglikli ve mutlu bir hayat gecirirler umarim.

1 Şubat 2011 Salı

Hastaydik...

Son iki haftadir arka arkaya hastalikla ugrastik durduk. Onun icin bebek haberimiz icin tebrik ve iyi dileklerinize cevap bile yazmadim, biraz gec de olsa bizi takip edip sevincimize ortak olan herkese cok cok tesekkur ediyorum.
Aslinda hastalik dediysem oyle cok ciddi bir problem degil aksirik, tiksirik yani bildigimiz grip iste ama iyilesmek biraz zaman aldi... Once bizim kucumen okulundan aldigi virusleri agirladi minicik bedeninde, sonrasinda geniz akintisi sinus enfeksiyonuna sebep olunca biraz antibiyotik ve istirahat ile topladik Karani. Minigim iyilesti ama, hemen arkasina ziyaretlerini bende surduren virusler son on gundur zorluyorlar beni. Hamilelik nedeni ile ilac kullanamamak kotu oldu. Neyse ama en son Pazar gununden beri oldukca iyiyim. Oksuruk ve burun akintisindan neredeyse kurtuldum, yorgunlugunuda bugun yarin atarim.


Hastalik filan derken bu ara Minikle pek fazla birsey yapamadik aslinda, dedigim gibi gectigimiz hafta sonu kendimi biraz daha iyi hissedince Cumartesi gunu bahce keyfi yaptik Karan'la. Sansimiza hava da cok guzeldi. Cimlerimizi suladik, kapimizin onunu yikadik, biraz hortumla oynayip kendimizi islattik, sonrasinda Karan hizini alamayip oyununa iceride kuveti doldurup butun oyuncaklarini icine doldurarak devam etti. Oyle yoruldu ki sonrasinda yaklasik 3 saat oglen uykusu yapti , boylelikle hem kendi cok iyi dinlendi, hem de bana dinlenmek icin zaman verdi oglum.

Pazar gunu icin onceden planlarimiz vardi. Karan ne zamandir daha once gordugu " bug catcher " yani, cocuklarin zararsiz ates bocegi, ugur bocegi, karinca vs gibi kucuk bocekleri hem kendilerine, hem de boceklere zarar vermeden yakalayip buyutec altinda bakip ve sonra da serbest birakabilecekleri basit bir oyuncak istiyordu. Biz de bunu haftasonu konusu yapik. Bir kac gun once su daha once bahsettigim uyesi oldugumuz cocuk muzesinden ( Mosi ) bir mail gelmisti, yakin zamanda muzede bocekler ile ilgili bir sergi olacagini haber veriyordu. Hemen onun zamanina baktik ama sergi tarihi 19 Subat'mis. Boyle olunca sergi icin beklemek gerektigini Minige anlattim, ama eger isterse sergi icin bizim de hazirlik yapabilecegimizi, muzeye gidip orada biraz dolasip sonrada muzenin alis veris merkezinden "bug catcher" alabilecegimizi soyledim. Karan hemen kabul etti teklifi, biz de dustuk yollara, once muzede biraz gezdik, sonra kafeteryada bir guzel karnimizi doyurduk, arkasinda da yeni oyuncagimizi almaya gittik ama malesef ellerinde hic kalmamis, bir iki hafta icerisinde yenisi gelir deyince Minigim biraz uzuldu. Biz de hemen kucuk bir arastirma ile oyuncagi bulabilecegimiz baska bir yer tespit ettik ve bu hayal kirikligini fazla uzatmadan hemen gidip baska bir yerden aldik yeni oyuncagimizi. Yaninda bir de cocuklar icin durbun aldik :) Eve donerken Karan boynunda durbunu, elinde yeni oyuncagi oylece uyuya kaldi. Ayni gece yatmadan once elinde bu, geceni 9'un da arka bahcede yakalayip bakacak bocek ariyordu :) Sanirim bu yaz bortu bocegin Karan'dan cekecegi var , hadi hayirlisi.
Hayat Karan'la o kadar hizli akip geciyor ki, bazen haftaya basliyoruz ve bakiyorum yine haftasonu gelmis, durum boyle olunca hamilelik cok cabuk ilerliyor. Nasil oldugunu anlamadan 22. haftaya geldik bile , kaldi 18 hafta :) Bu aralarin bebek ile ilgili gundemi isim, aslinda Karan'a sorarsaniz bebegimizin adi JoJo... Neyse ki sonunda Citlembigin gercek bir isme ihtiyaci oldugu konusunda Minigi de ikna ettik, simdilerde isim ariyoruz. Birkac adayimiz var, sanirim yakinda bir karara variriz artik...
Bizden haberler kisaca boyle, keyfimiz de, sagligimiz da yerinde yani. Karan'la hizli gunlere devam edip yeni bebegimiz icin gun sayiyoruz. Az kaldi az...