20 Kasım 2008 Perşembe

Nerede kalmistik ?

Karan'in biricik arkadasinin Turkiyeden
dondugunu yazmistim, iste iki citlenbik muhabbetlerine kaldiklari yerden devam ediyorlar bu gunlerde. Neredeyse hergun birbirlerini gormekden kaynaklanan asinalikla, her muzurluk firsatini itina ile degerlendirmekteler :)Sila'yi goremedigimiz gunlerde ise minik bana "Annem Silam nerde ?" diyerek o gun birseyerin eksik oldugunu fark ettigini anlatmaya calisiyor. Birlikdeyken bazen paylasmayi bilememin verdigi hirsla kavga ettikleride olmuyor degil ama , yakinlarda daha sakin oynaya basladilar sanki...


Bir de gectigimiz hafta esimin is yerinden arkadaslarindan birinin kizi olan Scotia'nin 2.yas dogum gunu partisine katildik. Minik etrafinda bir suru yasitini gorunce cok ama cok mutlu oldu. once herseyi meshur parmak agizda goruntusuyle ince ince gozledi, sonra karismayi becerdi ortama :)









Hatta sira pastaya gelince payina duseni istahla yedikden sonra parti sahibinden dahasini bile istedi :)




Gectigimiz haftanin aktivitelerine de gelecek olursak ; gecen haftanin aktivite konusu "kis hazirlagindaki hayvanlar" idi. Karan'a kis kavramini anlatmak gercekden cok zor oldu, hatta hala anlayip anlayamadigi konusunda emin degilim zira yasadigimiz bolgeye neredeyse hic kis gelmiyor, gordugumuz biraz sertce sonbahar diyebiliriz:) Durum boyle olunca resimlerle kisi anlatmaya calistikdan sonra kisa hazirlanan karincalari gozleyip uzerine biraz konustuk. Hatta krakerimizi yuvalarinin hemen yaninda yerken kirintilarindan biraz yuvanin cevresine doktuk ki minik nasil tasidiklarini gorsun diye.







Ise yaradi :) karincalar acele acele yuvalarinin yaninda biriken krakerleri iceriye tasirken Karan'da ciglik cigliga anne bak "tasiyo, tasiyo" diye diye ellerini basinin uzerine kaldirip oradan oraya kosturdu. Aksam babamizi isden aldigimizda da eve kadar sabredemeden daha arabada anlatmaya basladi babaya karincalarin nasil mama tasidiklarini.




Sonra el kaslarimizin gelisimi icin bir kac sey yaptik. Ilki hamur yapmakti ki ben mutfagin her kosesinden hamur temizlerken cok keyif almadim ama Karan onlari bulundugu yerlere sacarken cok mutluydu :) Habire yasgunu pastasi yaptigi soyleye soyleye buyuk bir mutlulukla oynadi hamurla.



Sonra minikle renkli boncuklari cimbiz yardimiyla kavanoza doldurmaya calistik. Resimde her ne kadar sabirla boncugu tasimaya calissada, bes alti boncuk sonra parmakciklari o kadar cok yoruldu ki , aktivetin sonunda boncuklari etraftan tek tek topladik birlikde :)











Daha onceki yazilarimda kaptan kaba kasikla fasulye transfer ettigimizi yazmistim, bu sefer de kucuk boy iki surahiden birinden oburune mercimek doktuk. Hem el kaslari hemde el koordinasyonu icin faydali bir aktivite imis. Karan bunda oldukca basarili idi. Basariyla yaptigi icin kendide cok mutlu oldu .











Ayrica yine Yahoo grup tarafindan taniyip bloguna abone oldugun Semiramis'den aldigim fikirle Karan'a hazirladigimiz yemek tabaklarinda gectigim birkac haftanin eylenceli aktivitelerinden sayilabilirdi. Minik tabakdaki renk cumbusunu gorunce hepsinden yemege calisti ve o yedikce biz keyiflendice keyiflendik .









10 Kasım 2008 Pazartesi

Yazdan kalan birkac gun

Buralarda havalar hala cok guzel, biz de minikle bu yazdan kalan birkac gunun keyfini cikartiyoruz su gunlerde. Gunluk 2-3 saatlik park bahce rutinlerimize devam ediyoruz ve bir de pikniklere basladik. Hava cok sicak olmadigi icin sabah babamizi okula biraktikdan sonra sabahdan hazirladigimiz ogle yemegi sepetimizle Karan'in gitmeye karaverecegi bir parkta aliyoruz solugu. Minik kosup oynadikdan sonra yemek saatlerinde geliyor yanima ve "anne gobuk acikti " diyor :) biz de aciyoruz cikinimizi :) acik hava da hem etrafi seyredip , hem yemek yemek Karan'in favorilerinden oldu, kislar burada zor gecmedigi icin sanirim kis boyunca zaman zaman yapabiliriz bunu.







Karan icin son birkac haftanin gozde oyunu yeni yazi tahtasi. Bu gunlerde yakaladigi her firsatta onun karsina gecip ya resim yapiyor ya da burada tesaduf eseri buldugumuz bos bay,bayan ve cocuk yuzlerine manyetik kas, goz, burun, dudak vs yapistiriyor.




Normalde yasi geregi cok fazla konsantre olup bir oyunla uzun sureli ugrasmayan Karan bu yeni kas goz isiyne dakikalar harciyor ve bitirince de begeniyle bize gosteriyor, " anne ya da baba, bak Kagan yap ." diyor:)

Gectigimiz ayin sonunda minigi , daha onceden yasadigimiz kente geleceginden haberdar oldugumuz ve biletlerini aylar oncesinden tedarik ettigimiz " Elmo Show " goturduk. Bilenler bilir Karan icin Elmo neredeyse rol modelidir. Ozellikle bir kac ay oncesine kadar Elmo ne derse olurdu bizim evde. ( Simdilerde ilgimiz biraz degisti ondan ileride soz edecegim...)


Iste o sebepden Karan Elmo'yu karsinda gorunce ilk once ne yapacagini, nasil tepki verecegini sasirdi. Uzun sure salonda ki diger insanlari ve cocuklari seyretti, sonra bakti herkes ayni seyi yapiyor, bir sure sonra Elmo sahneye ciktikca "Elllmoooo" diye bagirip el salladi durdu, hatta gosterinin sonlarina dogru dans etmeye bile baslamisti. Bu yakinlarda ne zaman gosterinin oldugu binanin onunden gecsek hemen hatirliyor ve " anne Elmo nerde ?" diye soruyor bana :)




Ilgimiz biraz degisti dedim ya o da, Karan biraz daha buyuk cocuklara hitap eden Thomas and Friends ( Thomas ve arkadaslari ) ile tanisti. Thomas mavi kucuk bir lokomatif, uzerine surat cizilmis cok sirin bir tren ve Thomas'in sayisini bizim bile bilmedigimiz bircok tren arkadasi var, hepsini isimleri ve kisilikleri farkli. Bu trenlerin baslarindan gecenleri konu alan cizgi flimler de mevcut. Minik dogmadan cok onceleri esimle oyuncak reyonlari dolasirken ( oyuncak reyonunda ne isiniz var diye dusunenleri gorur gibiyim ama insan kendi cocuk tarafini hic tatmin edemiyor diyelim...) cocugumuz olursa yasina erisir erismez bu Thomaslardan alalim, kurar oynariz hep birlikde diye hayal kurardik :) Iste bu sebepden minigi trenlerle tanistirdik. Simdi onbir tane treni ve yaninda bir suru ekipmani var. Trenler icin nasil deli oldugunu laflarla anlatmak imkansiz, hepsinin renklerini, surat ifadelerini, isimlerini biliyor, hatta sahip olmadiklarinin bile, onlari cok buyuk ozenle raylara koyup, isi bitince de ip gibi yerlerine diziyor. Her aksam yatmadan herbirine tek tek iyi geceler dileyip, hatta ogun birisiyle biraz fazla hasir nesir




olduysa yatmadan ona opucuk bile veriyoruz :)







Ayrica son yazdigimdan bu tarafa aktivitelerimizde devam etti. Oncelikle odamizi yeniden duzenledik, Karan'in her istediginde materyallere kolaylikla ulasabilmesi icin yeni bir raf aldik odasina, benim hazirladigim ve bulup aldigimiz aktivite malzemelerini birlikde yerlestikdik yeni rafimiza, birlikde diyorum cunku Karan bazilarinin yerini begenmeyip degistirdi :)











ilk aktivitemiz Yahoo Montesori grubum sayesinde bulup internette konuyla ilgili sitelerden cikti aldigim, golgelerle resimlerin eslestirildigi bir oyun idi. Karan bunu cok sevdi, ama cabuk bikti, sanirim sadece iki kere yaptik ( farkli zamanlarda ) sonra ilgimizi cekmez oldu ,tahminim ogrendigi icin sikici gelmeye basladi .



















Sonra ki gunlerde adini bilmedigim fakat kaucuga yakin bir malzemeden hazirladigim boyutlari oranli sekilde kuculen farkli renklerde ucgenler, kareler, dikdortgenler ve daireler kestin ve bir kutuya yerlestirdim. Minige ilk gosterdigimde cok heyecanlandi, hemen eline alip oynamak istedi, bu sebepden aktiviteyi Karan'a gostermek kolay olmadi, sonunda kendin sirasi gelince once kutuyu onune alip uzun uzun inceledi tum sekilleri, sonra once buyukden kucuge ust uste dizdi hepsi, sonra da degisik seyler denemeye giristi. Mesela fotografda diktorgenleri asagidan yukari dizdi ve bana dogum gunu pastasina benzediklerini soyledi sonra ufleyerek dagitti hepsini :)

















Bir de yine ayni malzemeden ayni boyutta 10 tane balik kestim ve baliklarla ayni renkde boncuklar aldim. Baliklari 1'den 10'a kadar numaralandirdim ve numara sayisi kadar boncuk ayirdim. Karan'a bunu yeni aktiviteyi babasi anlatti. Anlatirken rakamlarla kafasini karistirmayip sadece baliklar ve boncuklarin ayni reklerde oldugunu oncelikle onlari ayirmasini istedigimizi soyledi. Minik hepsini buyuk bir dikkatle ayirdi, sonra babasi baliklarin uzerindeki rakamlarla boncuk sayisinin ayni oldugunu soyleyip hepsini tek tek saydi. Simdi Karan'la bu aktiviteyi tekrarladigimizda minik renkleri ayirdikdan sonra kendince boncuklari sayiyor. Amacimiz Karan'a saymayi ogretmekden ziyade ayni renkdeki iki ayri objeyi eslestirmesini ogretmek.






Iste Karan'la son bir kac haftamiz boyle gecti, her zamanki gibi keyifli ve suprizlerle dolu. Onumuzdeki gunlerde havalarin tadini cikartmaya devam edecegiz. Biricik arkadasimiz Sila'da Turkiye'den dondugunden onunla da daha fazla zaman gecirip oynayacagiz saniyorum.
Arayi fazla acmadan tekrar yazabilmek dilegiyle...