17 Nisan 2009 Cuma

Hicbir yere gitmedik :)

Yine uzun oldu degil mi? Cok farkindayim, hatta son iki haftadir site icin dusundugum resimleri ayirmis ve hazirlamis olmama ragmen bir turlu basina oturup yazamadim. Ama bundan sonra kararliyim, siteyi daha guncel tutacagim.

Her ne kadar ben yazamasamda burada hayat tum hiziyla akmaya devam ediyor. Minik cok buyudu, krese basladigindan beri iyice dillendi. Hem Turkcesi hem de Ingilizcesi cok ilerledi, sosyallesti ve cok hareketlendi. Iyice ele avuca sigmaz oldu :) hareket isinden genelde sikayetci degiliz ama aksam olupta babasiyla karsilikli koltuklara yigilip kalinca ne kadar hareketli bir oglumuz oldugunu tekrar anliyoruz.



Karan'da ki en sevdigim yeniliklerden biri espiri yetenegi :) bu aralar bilerek ve dusunerek bize espiri yapiyor. Bazen sasirtiyor bizi ince ayrintilari nasil fark ettigini gostererek. Bizim onu guldurmek icin kullandigimiz kucuk oyunlari tam da sirasi geldigine bize yapiyor, ki o zaman tadindan yenmiyor ... Gecenlerde babasi onun resmini cekmeye calisirken oturmus o da eliyle babasinin resmini cekiyor, agziylada efekt yapiyor hareketine.






Sonra bir de saklanbac oynarken hic gorunmeden saklanmalari varki cok alem, ustune ustluk gozunude kapatiyor iyice saklanmis olayim diye her halde :)
Unutmadan aslinda en onemli yeniligimiz her ne kadar resimde altinda bezi olsada artik bezden kurtulduk diyebiliriz. Bir kucuk isimiz daha kaldi ki sanirim onu da onumuzdeki bir kac gunde halledecegiz diye umuyoruz:)










Son yazdigimizdan bu tarafa rafimiza ekledigimiz yeni aktivitelerimiz de oldu tabi. Ama bu sefer Karan'in hizina yetismekte zorlandigim icin aktivite sirasinda resimlerini cekemedim, ilk firsatta onlarida ekleyecegim.





Mesela bunlardan iki tanesi buyuteclerle ilgili, Karan her ikisinide cok sevdi hele kabuklara neredeyse hergun dakikalarca bakiyordu ilk rafimiza koydugumuzda.






Digeri ise ayni resimlerin hem cok cok kucuklerinin, hem de normal boyutta olanlarinin bulundugu ciktilar aldik internetten ve Karan buyutec yardimi ile kucuk olanlara bakip buyuk olan esleri ile birlestiriyor.












Bunlarin disinda burada kirtasiye diyebilecegim bir yerde buldugum aslinda farkli bir amac icin kullanilan ama bizim renk siniflandirma ve el koordinasyonu icin uygun buldugumuz bir baska aktivetemiz daha oldu








Sonra bir oyuncakcida buldugumuz cocugun kavramlarin ve durumlarin opozitlerini buldugu kartli bir oyunumuz oldu. Karan bununla oynarken opoziti buldugu seye bagli olarak yuz ve vucut hareketler ile durmu ifade etmeye de calisiyor ki hali cok tatli oluyor : )








Bir de bence en onemli seylerden biri de ,bir suredir planlarini kurdugum kucuk bahcemizi sonunda yaptik. Karan ile birlikde buyuk bir keyifle domates, salatalik, biber, sogan sarmisak, maydanoz tohumlarini teker teker cimlendirme kaplarimiza ektik ve sabirla buyuttuk. Simdi hepsi oldukca buyuduler. Ilk ekim islemlerini yaparken Karan'la bitkilerin nasil buyudugunu, cok sevdigi salatalik ve domatesin nereden geldigini, bitkilerin yasamak icin nasil surekli suya ihtiyac duyduklarini onun anlayacagi dilde ve ilgisi olcusunde konustuk. Her ne kadar gecen gun domateslerden birisini yapragini kopartmak isterken kirsada, genelde bahce ile arasi cok iyi. Bana sularken yardim etmek konusunda cok istekli. Once bitkilerle baslayip sonra kendi ayaklari ile devam eden sulama islemi genellikle yerdeki topragin uzerinde camura donusmus kumlarin avuclanmasi ile son buluyor ama Karan durumdan cok keyif aliyor :)





Bir de iki hafta once kresimizin bir etkinligi vardi ona katildik, kucuk ciftlik hayvalarini getirdiler etkinlik kapsaminda. Tavsanlar, kuzular,koyunlar, keciler,tavuklar. Karan cok ama cok mutlu onlari gorunce ve neredeyse baska hicbir seyle ilgilenmedi. Zaten oyle olacagi daha gitmeden belli idi, cunku "Kuzularla ne yapacaksin Karan" diye sordugumuzda " Sarilicam, sonra sikicam sikicam " diyordu. Bu onun sevgi ifadesi tabi, akla yalnis birsey gelmesin :)



Sila'larin evinden universite kampusunun icindeki Lake Alice yuruyus mesafesinde bu yuzden neredeyse her gittigimizde oraya kisa bir yuruyus yapiyor ve cocuklar icin buldugumuz kumu bol bir kosede oturup kum oynuyoruz. Artik oyle aliskanlik haline geldi ki Karan oglen uykusuna yatarken hemen soruyor "Anne Sila'ya gidicez ?"...









Sonra neredeyse hergun Sila'miz ile oynamaya gidiyoruz, ikisi de iyice buyudukleri icin birlikde cok daha guzel oynar oldular. Zaman zaman kavgalarimiz olmuyor degil, ozellikle Karan'in "o benim" cigliklari zaman zaman isitiliyor ama gun gectikce daha iyiye gidiyoruz.











Gectigimi hafta burda Easter dedikleri yumurta baysamiydi, baharin gelisini kutladi cocuklar. Tabi boyle bir aktivite olur da Karan'la Sila geri kalir mi. Onlarda diger cocuklar gibi Maguire Village'de ki parka ve agac altlarina saklanan icleri cikolata dolu yumurtalari bulup dev tavsanin arkasindan civcivler gibi kosturdular. O aksam Karan oyle cok yorulmustu iki ilk defa uyku saatinden bir saat once uyudu :)




Bizim buralara yaz geldi, doga yeniden fiskirdi, cok sicaklar bastirmadan parklarin ve bahcelerin en keyifli zamanlari basladi.
Hatta gecen haftasonu ailecek bu senenin ilk cileklerini toplamaya gittik ama onu da bir daha ki sefere anlatacagim :)