29 Mayıs 2007 Salı

Ilk adimlar 1


Minik buyuk bir hizla buyuyor ! Her gun yeni birseylerle uyaniyor sanki. Bir hafta kadar once emeklemeye basladi, onceleri alcak surunuyor diye sakalasiyorduk aramizda, cunku tirtil gibi gobeginin uzerinde kayarak gidiyordu,ama bir iki gun icinde kolarinin uzerinde yukselmeye ve gobegini yerden kaldirmaya basladi. Ondaki her yeni gelisme bana ve babasina yeni isler cikartiyor, simdi cok daha dikkatli ve uyanik olmamiz gerekiyor.
Karan ortalarda gorunmuyorsa ve daha onemlisi hic sesi cikmiyorsa mutlaka bir kosede bir muzurluk yapiyor olarak buluyoruz kendisini :)
Artik oyuncaklari ile nasil oynanacaginida yavas yavas ogrenmeye basladi. Evimizin bir odasinda babasinin model ucaklarinin ve diger modellerinin bulundugu bir raf var, o oda ve raf Karan'da merak konusu. Bazen kucagimizda odaya girdigimizde heyecandan ne yapacagini bilemiyor. Gecen gun babasi kucuk arabalardan bir tanesini alip Karan'in onunde suruyor gibi ses cikardi ve getirip Karan'in ayaklarinin arasina park ediyormus gibi agzi ile fren sesi yaparak durdurdu. O gunden beri Karan odaya girdiginde o arabayi istiyor ve eline aldikdan sonra ayni babasi gibi arabayi yere surterek agziylada "pirn pirn " diye sesler cikariyor. Minik gercekden cok cabuk ogreniyor, arabadan sonra birde sirin bir oyuncak helikopter aldim ona, simdi de onu alip elinde biraz yuksekte tutarak arabaya cikarttigi seslerden farki sesler cikartarak ucuruyor.Cunku babasi ona oyle gosterdi. Simdi arabalari ve helikoptei nerede gorse hizli hizli emekleyek yanina gitmeye calisirken bir tarafdan da agzi ile sesler cikartiyor.
Bir kac hafta once dislerinin cikmaya basladigindan bahsetmistim, alt iki disi yariya kadar yukseldi. Neredeyse tamamen ciktilar sayilir, simdi gulerken altda iki tane inci tanesi gibi gorunuyorlar. Minik ilk iki disi cikartirken cok zorlanmamisti, hatta ne kadar kolay oldugunu gorunce sansli bir cocuk oldugunu dusunmustum. Uc gun once ust dislerinden biride cikmaya basladi ama bu sefer alt dislerde oldugu kadar kolay olmadi, minigimin cok cani yaniyor olsa gerek ki surekli aglamakli, ozellikle geceleri her ikimiz icinde zor geciyor, neredeyse her saat basi agliyor ve beni yaninda istiyor, sanirim bir sekil rahatliyor beni gorunce. Yanina gidip saclarini oksadigimda genellikle hemen uykuya geri donuyor ama bir yada iki saat sonra tekrar uyaniyor. Mesale dun gecenin bir kismi Karan'in odasiyla benim yatagim arasinda git-gellerle gecti. Sonunda o kadar yoruldum ki minigi yanima aldim, boylece her uyandiginda beni yaninda gorup saclarimla oynayarak uykuya geri dondu.
Umarim yavrum bir an once su dis sikintisindan kurtulur da onceki sakin haline geri doner, cunku su ara onun icin de, benim icin de zor geciyor.
Elinden bir sey gelmemesi cok zor. Sanirim hayatin zorluklarini hepimiz bu kadar kucukken ogrenmeye basliyoruz. Is dislerle basliyor ve bir suru ilklerle kimi zaman sancili, kimi zaman kolayca atlatilip gidiyor...

12 Mayıs 2007 Cumartesi

Ikiz

Dun Philadelphia'da yasayan iyi arkadaslarimdan birinin bebekleri dogdu. Bebekleri diyorum cunku ikizler, iki guzel bebek, Koray ile Teoman. Askin'la once telefonla konustugunda sesi o kadar mutlu geliyordu ki, Karan'in ilk dogdugu gunu dusunmeden edemedim.
Sanirim insan hayatindaki inanilmaz anlardan birisi ve en guzeli dogum. Hamilelik boyunca ozlemle bekliyorsun, minik hareketlerini hissediyorun surekli, cok seviyorsun, baglaniyorsun ama ne zaman ki dunyaya gelip ilk kez goz goze geliyorsun o zaman icinde birseyler degisiyor. O zaman hayatinin bundan sonra hic bir zaman ayni olmayacagini hissediyorsun,hatta ondan onceki hayatin ne kadar bos oldugunu. Tarif edilmez bir duygu ...
Yarin anneler gunu, benim ilk anneler gunum. Nedense heyacanliyim, asagi yukari her anneler gununde ayni seyi dusunurdum, " ben ne zaman anne olacagim? ". Iste yine bir anneler gunu ve bu kez ben de anneyim, hem de dunyalar tatlisi bir bebegin annesiyim :)
Bu sene annemin anneler gununu kutlamak daha anlamli olacak benim icin, cunku artik anne olmanin ne demek oldugunu biliyorum. Cocuga verilen sevginin nasil limitsiz ve icten oldugunu, canini vermen gerekse nasil bir dakika bile tereddut edilmeyecegini, onun icin dunyada ki tum iyi ve guzel seylerin dilendigini, her gece yatarken sadece onun icin gonulden dua edildigini, hepsini artik biliyorum ve yasiyorum.
Boylesine limitsiz bir sevgiyi yasayabildigim icin kendimi cok sansli hissediyorum...

5 Mayıs 2007 Cumartesi

Disler ve kelimeler...

Bir insanin buyumesine, gelismesine ve yeni seyler ogrenmesine sahit olmak kadar keyifli baska birsey daha var midir bilemiyorum . Hele hele o insan sizin minik kuzunuz olunca durum daha da tadina doyulmaz bir hal aliyor.
Karan uc hafta kadar once her gordugu seye "igi" diye seslenmeye basladi. Onceleri bir anlam veremedik, sadece cok sevimli bulup, gulduk minige, ama ertesi hafta o "igi" ,"hadi" oldu, hatta bir iki gun icerisinde pesine bir de "gel" ekledi. Megerse minik bize " hadi gel" demege calisiyormus da, sadece "igi" si cikiyormus. Baslarda ne dediginin farkinda olmadigini dusunuyorduk. Esim sadece bizden cok duydugu bir cumle oldugu icin oylesine tekrar ediyordur diyordu, ama gecen gun oglen uykusuna birlikde yattik, uyandiginda hemen yaninda uzanmis onu seyrediyordum fakat Karan beni farketmedi, hafifce dogrulup kapiya dogru "hadi gel" diye seslendi. Iste onu gordukden sonra oglumun gayet ne dediginin farkinda oldugunu dusunmeye basladim. Simdi merakla yeni kelimelerini bekliyorum.
Bu arada bir kac hafta once birlikde isaret dili calismaya basladik Karan'la, okudugum kadariyla bebeklerin algi yeteneklerinin gelismesinde oldukca faydaliymis, tabi bunun yaninda isteklerini konusarak anlatmak yerine isaretlerle anlatmak daha kolay oldugundan, kendini ifade etmeleri cok daha basit oluyormus. Tabi bu da bebeklerin kendini ifade edememelerinden kaynakli mizmizliklerinin ve sikintilarinin azalmasini sagliyormus. Herseyden ote bebegimle isaretlerle bile olsa iletisim kurmak beni cok mutlu ediyor. Henuz cok basindayiz ama, ben Karan'in bazi basit seyleri anladigini dusunuyorum. Mesela topunu isaret ettigimde gozleri ile topunu ariyor, ya da arabasini isaret ettigimde ona uzaniyor, en cok sevdigi ziplamak, hadi zipla oglum diye isaret edince orumceginin icerisinde zip zip zipliyor. Hatta birseyin devamini istedigini ya da yedigin seyden daha fazla istedigini anlatan isareti yemek yerken zaman zaman kendisi kullaniyor. Henuz babasina gosteremedik ama ben defalarca gordum. Sanirim ilerleyen gunlerde en cok kullanacagi isaret bu alacak.
Tabi tum bu gelismelerin yaninda birde bedensel gelismeleri var, bir kac gun once disleri cikti oglumun. Bir sabah kalktik ve disi gorunmeye baslamisti. Simdi onune ne gelirse isirarak dislerini kasimaya calisiyor. Dislerini gordugumuz ilk gun bir heyecanla "dis gollesi" yaptim kuzum icin. Adetdendir, bebegin ilk disleri cikinca bugday, misir ve nohut haslanip sekerlenir ve dagitilir konu komsuya. Ama gurbette olunca bu dagitma isininde ayrica bir is oluyor. Yasadigimiz sitede sadece iki komsum disinda tum komsularim yabanci, birisi Colombiya, birisi Guney Kore ve digeri de Afrika'dan olmak uzere iyi gorustugum uc tane komsum var. Kapilarini calipta dis hedigini verdigimde, hepsinin suratlarinda, verdigim seyin ne oldugu ve niye verdigimi merak ettiklerini gosteren bir ifade var. Hepsine tek tek anlatmak ve onlardan olumlu tepkiler almak oldukca zevkliydi.
Minik her gecen gun buyuyor, her gun yeni bir degisiklikle uyaniyor sanki. Esim doktora tezini bitirmek icin ugrastigindan bugunlerde zamanin buyuk kismini okulda calisarak gecirmek zorunda, onun icin Karan'i takip etmekde biraz zorlaniyor. Hem yogun bir sekilde calisip,hem de Karan'in hizina yetismek zor. Ogluyla ilgili hic bir seyi kacirsin istemiyorum, onun icin elimden geldigince aksamlari geldiginde gun icinde yaptiklarimizi ozetleyip, minigin yeni numaralarini anlatiyorum babasina, zaten Karan'da keyfi yerinde ise numaralarini babasi icinde tekrarlamaya usenmiyor ...

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Akvaryum

Gecen hafta nihayi bir kararla evimize bir akvaryum kurmaya karar verdik. Ozellikle esim bu konuda cok istekli idi ,zira Ankara'da ki evimizdeki akvaryumlarimizi kurdukdan sonra "ben bunca yil, bu keyifden uzak, nasil yasamisim ?" diyecek kadar sevmisti onlari. Bir kac zamandir surekli gundemdeydi ama , istedik ki Karan da seyredip zevk alabilsin, onun icin biraz erteledik. Sonunda gecen hafta gittik 10 galonluk bir akvaryum ve gerekli olan techizatini aldik. Esim keyifle kurdu akvaryumu, uzun uzun kumlari yikandi, motoru, isiticisi yerlestirildi, icinin kabuklari dizayn edildi, hatta ayni gun aksam ustu yuruyuse cikip icine atilabilecek uygun boyutta ve sekilde taslar bile topladik gol kenarindan. Akvaryumu olanlar bilirler, hersey bitse bile oyle hemen baliklari icine atamazsiniz, en az 24 saat beklemek gerekir suyu otursun, icinde bakteriler uresin,yani kisacasi baliklar icin uygun habitat olussun diye. Yoksa baliklari icine attikdan bir sure sonra olurler.
Biz de oyle yaptik, 24 saat bekledik, ilk gece bos akvaryumu seyretmek bile keyif verdi esime, hatta Karan bile eve yeni gelen degisik birseyin farkindaydi sanirim.
Ertesi gun kahvaltidan sonraki ilk is balik almaya gitmek oldu. Uzun uzun tum baliklari inceledikden sonra , uc ayri turden toplam 5 tane balik aldik. Bize kalsa daha fazla alacakdik ama balikcidaki satici genc bu buyuttaki bir akvaryum icin daha fazlasini onermedi,onun icin 5 de kaldik.
Baliklari akvaryuma attigimiz ilk gun bir tanesi disinda hepsi yeni evlerine uyum saglamislar gibi gorunuyorlardi, zaten o bir taneside ertesi gun oldu, neden oldugunu cok da anlamadik, ya zaten hastaydi,yada yeni akvaryumda birseylerden etkilendi. Ama diger baliklar birkac gun icinde kendilerine gelip etrafda salina salina yuzmeye basladilar. Karan'da cok sevdi akvaryumu ,henuz ilgisini 5-6 dakikan daha fazla ayni seyin uzerinde odaklamayi basaramasa da, o 5-6 dakika icerisinde oldukca ilgili bakiyor baliklara, gozleri ile sagdan sola takip ediyor, ani hareketlerinda heyecanlaniyor,sevinip guluyor. Aksamlari babasinin kucaginda seyrediyorlar akvaryumu. Bir sure bakiyor sonra babasinin kucagindan sarkip cama vurmaya,akvaryumun yanindaki yem kavanozunu veya kepcesini almaya ya da kendince baliklari yakalamaya calisiyor. Esim bir kac gun once olen baligin yerine yenisini almak icin tekrar gittiginde ,satici genci atlatip , 4 balik daha almis. Simdi oldukca kalabalik ve hareketli bir akvaryumumuz oldu. Karan daha rahat gorebiliyor onlari, hala ilgisi 5 dakikadan fazla degil ama biraz daha buyudugunde sure biraz daha uzuyacaktir sanirim.



Esim kadar mi bilemiyorum ama ben de akvaryumlari cok severim ,her ne kadar elime alip seve bilecegim, dokundugumda sicakligini duya bilecegim hayvanlar daha cazip gelsede ,baliklarin da yeri baskadir bende, belki de cocuklugunda evimizde surekli bir akvaryum oldugundandir.Akvaryumda en cok sevdigim sey sanirim sesi, ozellikle geceleri el ayak cekilden sonra evi dolduran siriltisi, insana garip bir sukunet veriyor. Iste etraf o sesi duyabilecegim kadar sesizlestiginde baliklarin sakin salinislarini seyretmek tum gunun yorgunlugunu aliyor.