23 Şubat 2008 Cumartesi

park

Gun gecmiyor ki minik bizi sasirtip guldurmesin. Gelisim tum hiziyla devam ediyor, kelimelere hizla yenileri ekleniyor, sanirim her bir kac gunde bir yeni kelime ogreniyor Minik, aklima gelen yeni kelimeler manga ( mangal icin ), at dog ( hot dog isminde bir sarkisi olan cizgi film icin ), at , me ( kuzu icin ), meyme ( meyve icin ), sut, Elmo ( susam sokagi kahramani ) , cicek...aklima gelenler bunlar. Artik her hangi bir sikintisini ya da istegini anlatamamasi soz konusu degil, mutlaka bir yolunu bulup anlatiyor bize. hic birsey yapamazsa tutuyor elimizden goturuyor bizi konu her ne ile ilgiliyse oraya.

Son bir ay cok yorucu ve ayni zamanda bir o kadarda keyifli idi. O kadar haraketlendi ki ele avuca sigmaz oldu, bu isin zor tarafi, cunku aksam olupda Karan 7.30- 8.00 gibi yatinca bende de gart dusuyor. Yarim saat fazladan zor oturuyorum cunku onunla birlikde kalkip onun kadar kosturunca minik kadar enerjim olmadigindan aksam yorgun dusuyorum.Oglen uykusuna yattigi bir bucuk saat haric gunun tamamini sabah 7.30 dan aksam 7.30 'a kadar birlikde geciriyoruz minikle. Buna benim mutfaga girip yemek yaptigim zamanlar ya da yarim saatlik egzersiz saatleri dahil. Minigin son zamanlardaki en gozde oyunlarindan birisi ben yemek yaparken boyunun yetistigi ne kadar dolap varsa hepsini acip icindeki kap kacagi tek tek yerlere sacmak ve hatta bazilarini kendine basamak yaparak tezgahin uzerindeki meyvelere ulasmaya calismak :) Basta "hayir" diyerek onu engellemeye cok calistim ama yeni okudugum bir yaziya gore eger cocuk yaptigi isten cok zevk aliyorsa Hayir demenin cok da yapici olmadigi,ortami onun icin guvenli hale getirip istedigi gibi birakmanin onun gelisimi icin daha olumlu oldugu okuyunca ben aynen oyle yaptim, onun ulasabildigi tum dolaplari tek tek elden gecirip kirilacak, batacak ya da temizlik malzemesi gibi o na zarar verebilecek her seyi kaldirdim ve biraktim gonlunce oynasin diye :) Aslinda ben mutfakda iken benim yani da olmasi birazda isime geliyor cunku dedim ya minik cok hareketlendi, gozunden ayirdigim an bir muzukluk pesinde bulabiliyorum onu.


Son yazimdan bu yana kitaplara olan duskunlugu biraz daha arti, hatta artik kendi begenileri var, kutuphaneye gittigimizde kendi kitaplarini kendi seciyor, oturuyor kitaplarin basina begenmediklerini arkaya atip, bol resimli ve renkli olanlarini bana getiriyor. Yalniz parkda artik eskisi gibi sakin oynayamiyoruz, Minik gordugu her topun pesin dusup eger topu ele gecirirse arkasina bakmadan ortamdan uzaklasmaya calisarak hem beni zor dusumda birakiyor , hem de top sahibi minigi biraz uzuyor. Bu son gunlerde uzerinde calistigimiz konu , yani paylasmak. Okuduklarima gore paylasma duygusu 2 yasindan once ne yaparsak yapalim gelismezmis, Karan suan dunyayi sadece kendinden ibaret saniyormus, iki yasindan sonra eger ugrasirsak Minige paylasmayi ogretebilirmisiz. Yani bu demek ki onumuzdeki gunler top sahibi deger minikler icin biraz hayal kirikligi getirecek :))

Bunun disinda son bir ay uyku yonunden ya da yeni cikan dislerin verdigi rahatsizliklar yonunden cok rahat gecti. Minik gece boyunce uyumayi iyice ogrendi, tum gece deliksiz uyuyunca da sabah pur nese kalkip hepimiz gune pozitif basliyoruz. Dislerimiz hala cikmaya devam ediyor ama sanirim Karan artik onlara da alisti, cunku benim kahraman oglum hic sorun etmiyor dis acisini artik.

Buyudukce zorlasiyor ama bir o kadarda keyifli bir hal aliyor Karan'la yasam, artik Karan'la manav alis-verisine gidemez oldum mesela, cunku ben bir yandan birsey almaya calisirken benim meyve delisi oglum yakin tezgahlardaki elma, armut ya da allah ne verdiyse alip bir guzel yemege basliyor. Hali cok komik ama bir tarafdan alis-veris edip bir an once eve gidip gunun geri kalan rutinlerine kosturmaya calisirken cok zor oluyor. Konuya yeni cozumumuzde artik alis-verislere esimin uygun oldugu gunler birlikde gitmekle oldu, oyle olunca birimiz Karan'la ilgilenip digerimiz de alinacaklar listesini tamamlaya biliyor :)
Burada gunlerimiz boyle Karan'la dolu ve kosturmayla geciyor, zaman oyle cabuk geciyor ki Minikle haftalarin nasil degistigi bile anlamiyorum. Bazen cok uzuluyorum zamanin bunca hizli akip gitmesine,cunku Karan buyudukce daha bagimsizlasiyor, daha fazla isini bana ihtiyac duymadan yapiyor. Cogu zaman gurur duyuyorum bununla ama bazen bana olan yakinligi azaliyor diye uzuluyorum, yurumeyi ogrenmeden once nasil hep kucagimda yanagini ope koklaya tasadigimi dusunuyorum...

Hayat iste, biz de birilerinin canindan, yanagindan kopup gelmedik mi bu gunlere ...

4 yorum:

emelo dedi ki...

Arzucum ne guzel yazmissin, bayildim okurken - mutfak dolaplarinin halini gorunce de gulesim geldi.. Karan cok buyumus gercekten de, merak ediyorum cok!

arzu dedi ki...

Emelcim,
istedigin zaman ziyarete gel, eminim seni gorunce hangi nurasini yapacagini sasiracaktir :)minik gercekden cok buyudu.

suheyla dedi ki...

arzucuğum; yazdıklarını okudukça gmzlerimi kapatıp karan'ı o halleriyle düşündüm. hayal etmek çok zor oladı aslında. ne kadar hareketlendiğini tahmin edebiliyorum anlayacağın. onun gelişimini yakından izlemek emininm çok güzeldir, ama sayende bizlerde buradan takip edebiliyoruz.geçen yaz biz oradayken karpuza düşkünlüğünü hatırladım ve tüm meyvelere böylesine saldırdığını okuyunca da inan bana şaşırmadım. onun zaman geçtikçe senden uzaklaştığını düşünmemelisin hiç, çünkü bana kalırsa senin orada ki yalnızlığını paylaşacak yeni bir arkadaşın olduğuna sevinmelisin. o büyüdükçe, dillendikçe, anlattıkça ve seni artık tamamı ile anladıkça sen daha da iyi hissedeceksin. ama ona bakarken kendine bakmayı da ihmal etme olur mu zuzucum. onun peeşinde koştururken yorgunluktan bitap düşmeni istemem. sizleri çok ama çok seviyorum.
kendinize çok iyi bakın... minik kuşuma sevgiler...

Adsız dedi ki...

Arzu'cuğum,Karan'ımızdaki yeni gelişmeleri keyifle izlemeye devam ediyoruz.Gene etkili bir ifadeyle yazmışsın.Öyle ki;Topiğimin neler yaptığını kafamda rahatça canlandırabiliyorum.Yeni öğrendiği kelimeleri kendisine has bir ifadeyle söylemeğe çalışması,hareketliliği,mutfaktaki kap-kacakla oynaması,onları üst üste koyarak meyvelere uzanmağa çalişması,annesinin bu konuda Onu özgür bırakışının getirdiği keyif,parkta başka çocuklara ait olan topları sahiplenmeğe çalışması,hele marketteki meyvelere saldırıp yemeğe çalışması...gibi olaylrdan yazıların sayesinde haberdar olduğumuz için birtakım şeyleri kaçırmadığımızı düşünüp seviniyoruz.Bunun için sana teşekkür ediyoruz.Son cümlelerin için birşey diyeceğim:Karan'ım büyüdükçe bedensel olarak benden uzaklaşacak diye kaygılanınıyorsun ama buna katılmıyorum.Karan'ımız büyüdükçe tabi ki bedensel olarak senden/sizlerden uzaklaşacaktır.Ancak, doğumdan itibaren birlikte geçirdiğiniz her güzel anı,her mutlu gün ruhsal bağınıza güçlü bir ilmik ekleyecektir.Ömür boyu hiç kopmayacak bir bağ, bir ruhsal yakınlık...Önemli olan da bu değil mi?Benim demek istediklerime zaten Süheyla da işaret etmiş.Topiğimi benim için de öper misin?Sizleri seviyoruz.Saim Kara(Karan'ın Dedesi)